Kaderin yeni oyunları olacaktır




Seni o sarp yokuşa tırmandıran nedir ?   Dibe vurduğunda bunu kabullenmeyip, tekrar ayağa kalktığın o andır seni sarp yokuşa tırmandıran. Sen de travma bırakan çoğu anıya veya insana dair bir şeyler  vardır sende. Yorulduğunda onları hatırlar ve devam edersin o sarp yokuşu tırmanmaya. Fakat sen güçlükle o sarp yokuşu tırmanırken, kaderin senin için yeni oyunları olur.
Öyleyse sana açıklayayım kaderin yeni oyunlarını.

Başkalarının birkaç destekle tırmandığı o sarp yokuşu sen tek başına tırmanmaya çalışırsın, çünkü senin için bir yardımcı yoktur fakat sen her işini kendin hallettiğin gibi her zorluğa da tek başına göğüs gerdiğinden dert etmezsin bu durumu.
Sen tırmanırken o sarp yokuşu, birden fazla ihanete uğrarsın, zorlukla gizlersin içindeki kırgınlığı ve öfkeyi. Dişlerini sıkar, sinirden ıslanan gözlerine aldırmadan, tırmanmaya devam edersin o sarp yokuşu.
Tırmanmaya devam ederken o sarp yokuşu, Tanrı sana hayranlık duyar ve ellerinle başının üstünde tutman gereken bir kaya verir ve der ki : "sana kaldırabileceğin bir kaya veriyorum lakin bu kaya seni oldukça yıpratacak."
Tanrı senin o kayayı taşımaktan daha fazlasını yapabileceğini görmek isteyecek.
Ve ünleyecek geceye: "Senden sıfırdan inşa ettiklerini geri alacağım."
Ve sen daha da zorlanacaksın o sarp yokuşu tırmanırken. Senden alınan sadece eşya olmayacaktır çünkü. Kalbini de kıracaktır Tanrı. Sevdiklerinin ihanetini gösterecektir sana ki o sarp yokuşu tırmanman daha zor olsun.
Kendini düşünmekten dalmış halde bulacaksın. Nasıl oldu diye düşünmekten kafayı yiyeceksin. 
Kafayı yiyeceksin çünkü Tanrı hepsini üst üste verecektir sana. O sırada başkalarının o sarp yokuşu kolayca yürüdüklerini göreceksin, ama sen yürüyemiyorsun bile. Hiçbir şey olmamış gibi ellerinde kaya ile tırmanmaya devam etmeye çalışacaksın o sarp yokuşu.
Fakat o bastırdığın her şey misliyle dönecektir sana.
Sen tırmanırken o sarp yokuşu, birilerinin sana çarpıp yere düşmeni sağladığına şahit olacaksın. Ellerinde taşıdığın kaya da üzerine düşecek, senin için her şey daha zor olsun diye.
Sen yerde ezilmiş kemikler ve kanayan vücudunla yatarken, yanından geçip gidenlerin ailen olduğunu göreceksin.
O sarp yokuş artık senin için tırmanması gereken bir yer olmayacak.
Kontrolünü kaybedeceksin.
Kontrolünü kaybedeceksin.
Kontrolünü kaybedeceksin.
Ve kendini bir arabanın içinde bulacaksın, şöförü sensin lakin bu sefer düşünmek için değil, uçuruma sürmek adına şöförüsün.
Tanrı gülümseyecek.
Sen tırmanırken o sarp yokuşu, dibi göreceksin lakin sen de bileceksin ki her şey senin kontrolünde olsaydı neler yapabileceğini.
Bilirdin ki Tanrı sana büyük engeller yerine ufak engeller koyduğunda neleri başarabileceğini.
Çünkü sen başardın ve daha fazlasını istedin.
Daha fazlası.
Sonra bir gece her şeyini kaybetmiş bir adama dönüştün ve arabayı sürdün uçuruma.
Billiyordun ki kaderin herkes için oyunu vardır ve sen de o oyunlarından birinin içindeydin.
Burnun bile kanamadı.
Artık bir zamanlar olduğun yerdeydin, dipteydin.
O hayalini kurduğun şeyler, artık onların hayal olarak kalmasının bir sorunu yoktur  senin için.
En son ne zaman giydiğini hatırlamadığın montunun cebine ellerini sokacak ve düşüne düşüne yürüyeceksin.
Parmaklarında bir kağıt hissedeceksin. Kağıdı açtığında kendi el yazınla yazdığın bir şeyler yazdığını göreceksin. 
Sağ üstte ise şu yazıyordur: " Tarih: Sana ünlediğim ilk gece..."
Okumaya devam edeceksin.
"Kaderin yeni oyunları olacaktır, daha önce yaptığın gibi köşene çekilecek ve düşüneceksin. Yeni kurallarınla adapte olacaksın oyuna. Unutma daha önce de yapmıştık."












 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aynaya baktığında ne görüyorsun ?

Mental Güç